SİVİL BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR
Daha İyi Yargı Derneği Genel Sekreteri Tuğçe Özbilen’in moderatörlüğünde yapılan toplantıda Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konuşmasına salgın hastalık pandemi günlerinin bir an evvel sonlanmasını ülkemizin ve dünyamızın normalleşmesine olan isteğini ifade ederek başladı.
Yargının yürütme ve diğer güçlerden bağımsız olması , bağımsızlığının gözetilmesi ve saygı duyulması, doğrudan veya dolaylı herhangi bir şekilde kısıtlama, etki, yönlendirme, baskı, tehdit veya müdahale olmaksızın karar verir olması gerektiğinin altını çizdi. Daha iyi bir yargının bu ülkenin her bakımından gelişimine katkı sunacağını ifade etti.
“Demokrasi sorumluluk demektir” diyen Başkanımız Av. Veli Küçük, bunun da siyasette başlaması gerektiğine vurgu yaparak, “Sorumluluk ve yetki makamında olan kişiler ne yazık ki bunun gereği olan istifa müessesini işletemiyor. Bu olsa belki daha iyi şeyler olacak. Ne kazalar, ne ihmaller, ne aksaklıklar ne tedbirsizlikler yaşandı bir tek sorumlu “ben hatalıyım, istifa ediyorum “ diyeni göremedim. Buradan bir kez daha yeri gelmişken söylüyorum: Siyasi Partiler ve Seçim Yasasının değişmesi gerekir. Adana Barosu’nda iki dönem teamülü var. Kadın temsili yüzde 48 oranında. Ben ikinci dönemindeyim. Görev sürem bitince koltuğa yapışıp kalmayacağım, bırakacağım. Böyle olması daha uygun.”
“SİVİL BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR”
Anayasanın toplumsal bir uzlaşma metni olduğunu dile getiren Baro Başkanı Av. Veli Küçük, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, toplumun ortak ihtiyaçlarına yanıt veren, içeriği ve hazırlanma şekli metnin meşruiyetini belirleyen anayasa sorununun ülkemiz için son derece önemli olduğunu ifade etti. Son 30 yıl da anayasanın yamalı bohça misali 17 kez değişime uğradığını hatırlatarak, meşruiyeti halen tartışılan darbe döneminde hazırlanan 1982 anayasasının yerine sivil bir anayasaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün de Türkiye’deki yargı ve hukuk reformu hakkında slayt gösterimi eşliğinde istatistiki ve detaylı bilgiler verdi.
Yargının sorunlarına yönelik uygulanabilir çözümler ortaya koydu. Ülkemizde son yıllarda gündemde en çok yer eden adalet sistemin işleyişindeki aksaklıkları belirtti. Türkiye’de Demokrasi’nin temel sorunun ise; aslında işlevlerinde bağımsız, etkin ve hesapverir bir Yargı’ya ve o’nun sağlayacağı hukukun üstünlüğüne olan ihtiyaca işaret edildi.
Yürütmenin yargıya hesap vermemesinden, yargının da yetersiz ve fayda üretememesinden yakındı.
Toplantı soru/cevap bölümüyle sona erdi.
